Wednesday, September 1, 2010

Bawww

Today I submitted my resume to publishing companies in New York. It will be very funny if after making my shaky peace with being in Boston (therefore, not in L.A. or not in New York), I actually get a response from a New York house. Oh how I will laugh. How I will chortle.

Bah, no one responds or bothers to looks at resumes and cover letters outside of in-house ones. Not fair. I will curl up and just watch crappy sitcoms. Bah to writing, bah to working, bah, bah, bah. It's not even Christmas and I'm not a sheep or other crabby-voices farm animal but BAH.

I am 25 in two weeks and I have wasted my early twenties. Wait, I went to grad school. Oh how it's helped me! Sing, chorus of angels, sing!

Aren't emo entries like this usually reserved for high schoolers? Apparently I am a late bloomer when it comes to everything.

3 comments:

  1. Leyla! Ne kadar boş gelecek şimdi sana biliyorum ama, ben de deliliğin eşiğinde, 27 yaşında, boş işlerle uğraşan ve adam akıllı bir iş için aylardır kıvranan biriyim... Ve sanırım bu lise zırvalığı "life sucks filan) peşimizi bırakmıyor bir türlü... Çıkış yolu bulursan bana da göster nolur, benim de göstereceğim talihsiz başkaları da var :) Ben yüksek yapmadım ama daha inandığım birşey yapmak için Boğaziçi'nde 4 yılımı çöpe atıp Mimar Sinan'a gittim, iyi şekilde mezun oldum ve sonuç: hiç... Cümlemize şans... İçini karartmak istemedim, sadece yalnız hissetmeni istemedim...

    ReplyDelete
  2. Karartmadin icimi, bazen iyi oluyor ne hissetigimi anlayanlardan duymak. Senin de yolun acik olsun, ne yapacagiz? Inanmak gerekiyo ilerde bi seyler cikicak! Yoksa valla depresyona gireriz!

    ReplyDelete
  3. En güzeli ne biliyor musun? Bir gün biri şans eseri seni buluyor, birkaç kelime yazıyor. sonra bir şekilde az-çok birbirinden haberdar oluyorsun, azıcık onun hayatına giriyorsun ama azıcık ve o da seninkine, azıcık... Ve sonra bir gün o kişi sana, bir şeyi kolaylaştırmada yardımcı olabileceğini söylüyor. Ama o kadar doğal ki bunu söylerken, o kadar normal ki, tıpkı senin de yapacağın gibi diye düşündürüyor... Belki bu sana göre çok basit birşey, "Bana gonder ben de sana gonderirim." diyorsun, evet gerçekten bu kadar basit. Mesele birşey yollamak değil, anlıyorsun eminim bunu, sadece bu, çok değerli... Böyle paylaşabilmek yerkürede herhangi birşeyi... Anlatabildiğimden emin değilim ama, bunu, yani şuraya yazdığımı, oraya yazdığını, kelimeleri vs çok değerli bulduğumu anlatmaya çalışıyorum. Ve şimdi bunun için değil belki ama gerçekten çok istediğim birşey olursa, böyle bir teklif olduğunu bilmenin rahatlığını da yaşattığın için teşekkürler. Bu arada sana ulaşmak ne zor, mail adresin hiç yok :)

    ReplyDelete

Related Posts with Thumbnails